Bayram Sabahı, Karne Sabahıdır

              On bir ayın sultanı, gönüllerimizin aziz misafiri Ramazan-ı Şerif'i geride bırakmanın derin hüznünü; bu rahmet ve bereket mevsimini imkanlarımız ölçüsünde değerlendirmiş olarak da bayrama çıkmanın engin hazzını yaşıyoruz.

                    Hüzünlerimizin ebedi surüra; sürurlarımızın da ebedi huzura vesile olabilmesi için; idrak ettiğimiz bayramı iki yüzlü bir madalyon gibi değerlendirmeliyiz. Bu madalyonun bir yüzü bayram coşkusudur; diğer yüzü muhasebe şuurudur. İnsan, son nefese geldiğinde doğduğu günden beri taşımış olduğu ruh emanetini, o emanetin asıl sahibi olan Cenab-ı Hakk'a teslim edecektir.Can kuşu ten kafesinden ayrılırken, o anda insana bir hayat boyu doldurduğu karne de gösterilecektir. Karne sahibi, eğer karnesini Cenab-ı Hakk'ın razı olduğu şekilde salih amellerle doldurmuş ise, melekler o kimseye Şüphesiz "Rabbimiz Allah'tır" deyip de sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler  ki : "Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken va'dedilmekte olan cennetle sevinin!" (Fussilet Suresi, ayet:30) ayetinde ifadesini bulan ve kulluk imtihanında sınıfı geçen o kimseye cennet müjdesini verirler. Aksi takdirde, karnesini Allahı'ın razı olduğu amellerle doldurmamış olan kimse ise, kırık notlarla dolu olan kimse ise, kırık notlarla dolu kulluk karnesini görünce, "Nihayet onlardan birine ölüm gelince,"Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım"der. Hayır!Bu, sadece onun söylediği bol bir sözden ibarettir."(Mü'minun Suresi, ayet:99-100) şeklinde, ayet-i celilede ifadesini bulan derin bir pişmanlık duyacak, acı bir hüsran yaşayacaktır. İnsan, o anda esasında dünyadan ayrıldığına değil; kırık notlarla dolu olan karnesine ağlayacak, ömür sermayesini zayi etmenin tarifsiz pişmanlığı ile ciğeri kavrulacaktır.

                    Son nefesimizde, öncelikle acının yüreğimize düğümlenmesine mani olmak ve çocuklar gibi şen şakrak bir şekilde bu fani alemden ayrılmak istiyorsak; asıl kulluk karnemiz son nefesimizde ilk ve son defa olarak elimize verilmeden evvel; hayatımız boyunca karnemizi gözden geçirelim. İyi notlarımızı pekiyi seviyesin; kırık notlarımızı da en azından geçer seviyesine getirmeye çalışalı. 

                  Bayram sabahları, işte bu anlamda bir karne dönemidir.

                  .......

                 Sabah güneşi doğduğunda, herkesin kapısına gelir. Bir yağmur yağdığında, herkesin bağına yağar. Ramazan'ı Şerif'te rahmet oldu, herkesin gönlüne yağmak istedi, güneş oldu her sineyi ısıtmak istedi. Ancak "buyur" diye yüreğini ve sinesini kim açtıysa, açanın yüreğine yağmur oldu yağdı, sinesini güneş ısıttı.Biz Ramazan'ın rahmetine bağrımızı, güneşine sinemizi ne kadar açtık?

                   Ramazan-ı Şerif'e hakkıyla ev sahipliği yapan, onun bütün güzelliklerine sinesini açan, feyzinden kana kana bereketinden doya doya istifade eden kullardan olmamız dileği ile Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun.