Kızartma

Bugün işyerinden çıkar çıkmaz hemen eve geldim. Evde o kadar çok iş beni bekliyordu ki bir haftadır doğru dürüst hiçbirşey yapamamıştım. İşten 19:00'da çıkınca insanda enerji kalmıyor. 

Zuzu, hafta içleri okul çıkışında yanıma geliyor. 1 saati beraber işyerinde geçirip geçiriyoruz ve evimizin yolunu tutuyoruz. Eve geldiğimizde o bir tarafa uzanıyor ben bir tarafa. Benim hiç halim olmazken ondaki enerjiyi hayretle izliyorum. Sabahları erken kalması gerektiği için akşamları erken yatması gerekiyor. Ama bu aralar ne mümkün bu hafta hep geç yattı. Uyu diyorsun uyumamak için direniyor. Oysa ben onunla yatıp ondan önce uyuyorum.

 Günün yorgunluğunu o hissetmiyor sanırım ama bizler acayip yoruluyoruz. Bugün işten eve geldim o kadar iş beni beklerken ben buzdolabını açtım ve dolapta kötü olmaya başlamış patlıcan, biber ve havuçlar vardı. Bende ev işlerini yarına bıkmaya karar verdim ve başladım sebzeleri kızartmaya...

Ama sevmiyorum şu kızartma işini. Kızartma yaparken her yere yağ sıçrıyor. Evet kızartmayı yemeyi hangimiz sevmeyiz ki hepimiz seviyoruz. Ama şu sıçrama işi de olmasa... Kızartmaları akşam yemeğinde afiyetle yemek üzere hazırlandılar. Üzerine de sarımsaklı yoğurtla servisi çok hoş olacak... 

Postu hazırlayalı epey zaman oldu ama paylaşmak ancak bu zamanı oldu.. 

Yoğurtlu sarımsaklı olarak kızartmaların resmini çekmeyi unutmuşum. İnşallah başka zamana artık. 

Herkese hayırlı akşamlar..